çok uluslu şirketler
ÖZET
Günümüzde, hızla gelişen teknolojinin ve
globalleşmenin etkisiyle uluslar arası mal ve
sermaye hareketleri giderek yoğunlaşmaktadır. Bun
nedenle şirketler finansman kaynağı gereksinimi sonucu iç
pazarlardan dış pazarlara da yönelmektedir. Bu gereksinim sonucu çok
uluslu şirketlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
Bu gelişmeler ile birlikte dünya çapında
ekonomik ilişkilerin işleyişindeki küresel dinamiklerin başrolünde ÇUŞ ‘ler
büyük rol oynamıştır. Çok uluslu şirketler, ana şirket ile değişik ülkelerdeki
birden fazla sayıda bağlı şirketler aracığıyla faaliyetlerini sürdürmekte
oldukları için etkin bir yönetim stratejisine sahip olmaları gerekmektedir.
Çok Uluslu Şirketler giderek artan rekabet ortamında üstünlük sağlamak ve piyasadaki krizle mücadele edebilmek için en geçerli yöntemlerinden
birisi stratejik planı kullanmaktadırlar.
ÇOK
ULUSLU ŞİRKETLERDE STRATEJİK PLANLAMA
Çokuluslu şirketler, yürüttükleri faaliyet
ve uyguladıkları global stratejiler sayesinde uluslararası ticari akımlar ile
yatırımların düzeyini ve ekonomik faaliyetlerin yoğunlaşacağı yerleri tayin
etmektedirler. Teknoloji transferinin en önemli aktörü
konumunda olan bu şirketler sermaye ve
teknoloji yoğun sektörlere yaptıkları yatırımlar yoluyla
gelecekte hangi bölge-ülkelerin rekabet
güçlerini ve dolayısıyla refahlarını sürdüreceklerini
belirlemektedirler.
Çok uluslu şirketlerin yabancı bir ülkeye
yatırım yapma kararlarında yatırım yapılacak yer (ülke/bölge) son derece
önemlidir. Global stratejilerinin
başarıya ulaşması için ÇUŞ’lar, yatırım yapacağı ülkede faaliyet göstermeleri ile
birlikte koşulların farklı olmasıyla birlikte oluşan riski en aza indirgemeleri ve bu ülkelerdeki belirsizliklerle mücadele
edebilmeleri ve piyasalarda başarılı olabilmeleri
için, ev sahibi ülke şirketleri
karşısında bazı üstünlüklere sahip olmaları gerekmektedir.Bu da ancak ÇUŞ’ların uyguladıkları
de başarılı bir stratejik planlama süreci uygulaması gerekmektedir.Bu süreç içerisinde ÇUŞ’ların amaçlarına ulaşmak
için kullandıkları önemli yöntemlerden biri de bulundukları pazar ortamında
kendilerine başarılı bir stratejik plan belirleyerek, buna uygun taktikleri uygulamaya
koymaktır.
Dünya ekonomisinde önemli rolü olan
ÇUŞ’ların birçok ülke ve alanda etkinlik kazanmaya başlamasına ve global pazarda başarılı olmasına
yardımcı olan stratejik planlama olgusu çalışmanın bu detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Çok Uluslu Şirketlerde
Stratejik Planlama Kavramı ve Önemi
Eğer işletme uluslararasılaşıyorsa
tanımladığımız stratejik planlama süreci yeni bir boyut kazanır. Etkili bir
stratejik planlama sisteme giren inputlarla direk olarak ilişkilidir. Bu
inputlar; insan, sermeye, yönetsel ve teknik
bilgi ve yetenekleri kapsar. Ama aynı zamanda sistemin
dışını da göz önüne almak gerekir. İşletme büyümek, uluslararası arenaya
açılabilmek ve uluslararası çevrede ayakta kalabilmek için stratejik planlamaya
ihtiyaç duymaktadır.
Diğer bir ifadeyle ÇUŞ’ların uzun dönemli işletme hedeflerini ve bu hedeflere nasıl ulaşılacağını belirleyen stratejik planları, konuk ülkelerin ulusal sınırları içinde
yapacakları ekonomik,
mali, yönetsel ya da hukuksal düzenlemeler gerektirdiğinden, çok uluslu bir nitelik
kazanmaktadır.
Çokuluslu şirketler, günümüzde, hangi bölge
veya ülkelerin istihdamı ve refahı artıran yatırımları çekeceğini, yeni üretim
birimlerinin nerelerde inşa edileceğini ve dünyanın geriye kalanına ne kadar
teknoloji transfer edileceğini belirleyen kurumlardır. Ülkelerin rekabet gücü ve
dolayısıyla yaşam kalitesi global piyasaların tercihlerine uygun mal ve
hizmetleri en elverişli koşullarda üretip satan global firmaların varlığına, bu
firmaların yabancı ülkelerde yaptığı yatırım tutarına ve benzer firmalar için
ne ölçüde çekici bir yer olduğuna bağlı olduğundan çokuluslu şirketler
sürdürülebilir rekabet gücü ve yaşam standartlarının da en önemli
belirleyicisidirler. Bu durum çok uluslu işletmelere maliyetlerini küresel rakiplerinin altına
düşürme ve stratejilerini küresel düzeyde planlama zorunluluğunu getirmektedir.
Çok uluslu şirketlerde stratejik planlama
kavramı disiplinli ve sistemli bir şekilde: kendisini nasıl tanımladığını,
neler yaptığını, yaptığı şeyleri niçin yaptığını, ulaşmayı arzu ettiği durumu
değerlendirmesi, şekillendirmesi ve bunlara rehberlik eden temel kararları ve
eylemleri üretmesidir.
ÇUŞ’ların stratejik planlamasında dört
temel yaklaşım vardır:
Ekonomik
Yaklaşım:
Bu yaklaşıma sahip uluslararası firmalar
dünya üzerinde fiyat özelliğine dayanarak liderlik kurmayı amaçlamaktadır.
Genellikle satılan ürünler, katma değeri yüksek sektörlere ait ürünlerdir. Ürünün AR-GE çalışmaları yüksek
maliyetli olmaktadır. Örnek olarak otomobil
endüstrisi ve kimya endüstrisi verilebilir. Ürün genellikle homojen özelliklere sahip olduğu için işletme dünya genelinde
bir üretim ve pazarlama stratejisi uygulayabilir.Bu tip
strateji, dünya üzerinde değişiklik yapılmadan
kullanılabilecek ürünler üreten firmalar tarafından da kullanılabilir.
Bilgisayar sektörü buna iyi bir örnek oluşturabilir. Bu tip ürünlerde standartlar
gelişmiştir ve alıcılar için fiyat ön plandadır.
Politik
Yaklaşım:
Bu yaklaşıma sahip firmalar her ülkeye ayrı
bir strateji geliştirerek pazara giriş yaparlar. Genellikle hizmet sektöründe
faaliyet gösteren işletmeler için kullanılır. Ürünün başarılı olması pazarlama,
satış ve satış sonrası destek hizmetlerinin başarısına bağlıdır. İşletmeler lokal
pazarlara göre strateji belirler ve uygular.
Kalite
Yaklaşımı:
Müşterinin beklentilerine kalite ile cevap
verebileceğini düşünen firmalar tarafından kullanılır. Firmalar Toplam Kalite
Yönetimi prensiplerini kullanarak üretim hatalarını en aza indiriyor ve müşterilerine
kalite seviyesi yüksek ürünler pazarlamak için çalışırlar.
Japon firmalar tarafından başlatılan bu
uygulama, Japonların piyasadaki başarılarını gören diğer firmalar tarafından da
uygulanmıştır.
Yönetsel
Yardımcılık Yaklaşımı:Bu yaklaşımda kesin bir strateji yoktur. İçinde bulunulan
duruma uygun bir strateji anında geliştirilmeye çalışılmaktadır. Büyük
uluslararası firmalar bu yaklaşımların hepsinin karışımını kullanmaktadırlar.
Örneğin IBM gelişmekte olan ülkeler pazarında ekonomik yaklaşımı, Avrupa ülkelerinde politik ve kalite yaklaşımını
ve değişimin çok hızlı yaşandığı ortamlarda yönetsel yardımcılık yaklaşımını
uygulamaktadır. İşletmelerin stratejileri aynı zamanda seçtikleri
uluslararasılaşma ve işgücü kullanım yaklaşımları tarafından da etkilenmektedir”
Bu nedenle stratejik
plan ve stratejik planlama süreci, çok uluslu şirketlerin
faaliyette bulundukları ülkelerin
sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunabilmek üzere ekonomik, sosyal ve
çevresel gelişmeye destek olmalarını; bunu yaparken, etik iş ilkeleri, uygun
istihdam politikaları, çevre, vergi, teşvik, rekabet, bilim ve teknoloji,
tüketici hakları ve benzeri konularda yerel mevzuatlar ve uluslararası
yükümlülükler ile uyum içinde faaliyet göstermesine yardımcı olduğu için
ÇUŞ’lar için çok önemli bir yer teşkil
etmektedir.
Örneğin; Pek çok Japon şirketinin
uluslararası pazarlardaki başarısından dolayı dikkatler Japon çokuluslu
şirketleri tarafından kullanılan pazarlama stratejileri ve taktikleri üzerine
odaklanmıştır. Japon uygulamalarının çalışma sahaları: uluslar arası pazarlama
stratejileri, pazara yönelme derecesi, yeni ürün geliştirme uygulamaları,
pazarlama araştırma uygulamaları ve kaynak stratejileridir.1980’lerde Japon
firmalarının olağanüstü performansı sonucu on yılda Japonya açık bir şekilde
dünyanın ikinci en büyük ekonomisi olarak pozisyonunu oluşturmuştur. Hiç
kuşkusuz Japon ekonomisinin sürekli başarısı, Japon çokuluslu şirketlerin
yabancı pazarlarda hizmet ettikleri kişiler aracılığıyla kurumsal anlaşmaların
seçiminde verimli planlama yapmasına
borçludur. (ihracat, ortaklık ya da sahiplik gibi).
Çok
Uluslu Şirketlerde Başarılı Bir Stratejik Planın Özellikleri
İyi bir strateji ve planlama sistemi mevcut
faaliyetleri düzeltmeyi zorunlu kılmaktadır. Mevcut faaliyetlerin düzeltilmesi
ve hatta yeni faaliyetlerdeki başarı şanslarının değerlendirilmesi ise
işletmenin güçlü ve zayıf yönlerinin araştırılmasını gerektirmektedir. İşletme
Değerleme, hataları düzeltme olanağını sağlayan bir içe bakış faaliyeti olarak nitelendirilebilir.
Bazı düşünürlere göre bu faaliyet “işletmenin kimliğini ortaya koyma” çabası
olarak da nitelendirilmektedir. Çünkü söz konusu faktör ve elemanların iyi bir
biçimde ortaya koyulması stratejistlere (işletme tepe yöneticileri ve kurmaylara)
işletme için en uygun planı yapma imkânı verebilecektir.
Çok uluslu şirketler bir ülkeye yatırım
yapmadan önce o ülkenin çok kaynaklılık
ve çok değerlilik düzeylerine bakarlar. Bir ülkedeki fırsatları ve riskleri göz
önünde bulundurarak o ülkeye girip girmeyeceklerine
karar verirler.
Strateji planlama sürecinde karşı karşıya kalınan farklılıklar, sorun çözme sürecini de zorlaştırmakta ve daha karmaşık bir hale
getirmektedir. Temel sorun, farklı düzeylerde, farklı birimler tarafından her
bir bölgede yapılan karar alma süreçleri arasında koordinasyonu sağlayacak bir
yolun bulunmasının zorluğudur.
ÇUŞ’larda stratejik planlama eğer doğru bir
şekilde hazırlanmış ise, planlama sürecinde ve uygulama faaliyetlerinde etkinlik, yerindelik, katılımcılık,
saydamlık, hesap verme sorumluluğu
ilkelerini yerleştirerek, sistematik veri toplama ve sonuçları analiz etme alışkanlığı kazandırır.
Çok uluslu şirketler, stratejik planlarını
yaparken ve bu planlarını formülize ederken şu adımları izlemelidir;
1.Fırsatları ve tehditleri
tespit için dış çevreyi ( uluslararası dış çevre ) gözlemlemek, analiz etmek.
2.İşletmenin zayıf ve üstün
olduğu hususların tespiti için iç çevre kaynaklarının analizi.
3.Dış çevre gözlemi ve iç
çevre analizleri ışığında amaçlarımızın formülasyonu.
Çok
Uluslu Şirketlerde Stratejik Planlama Süreci
Dünyadaki globalleşme eğilimleri
doğrultusunda, küresel pazarlarda başarılı olan işletmeler yakından
incelendiğinde, bu başarının özünde stratejik planlamanın yer aldığı
görülmektedir. Ve ÇUŞ’larda stratejik planlama her safhada(üretim, lisans, ülke dışında üretim vb.) önem
taşır. Stratejik planlama sürecinin doğru yapımı ÇUŞ’ların yönetim başarısı
için kilit unsurdur.
ÇUŞ’lar açısından, değişik ortamlarda
farklı faktörlerin varlığı uluslararası stratejik planlamayı karmaşık hale getirir.
Hazırlık Aşaması: Bu aşamada ÇUŞ’ların planlama yapılabilmesi için ilk olarak geleceğe yönelik
uluslar arası düzlemde ekonomik, siyasi ya da toplumsal hedefleri
belirleme ve ulusal kaynakları
bu hedefler doğrultusunda ortaya koymakta ve bu amaçlara ulaşabilmek için çeşitli
araştırmalar yaparak ve çeşitli yöntemlere başvurarak plana rehberlik edecek bilgilerin toplanması gerekmektedir. Bu bilgiler için bazı araştırmalar yapmak gerekebilir.
Başlangıç aşamasını oluşturan hazırlık
aşaması dediğimiz ilk aşama temel ihtiyaçlar ve potansiyel pazarların belirlenmesi sürecinde,
ÇUŞ’ların ürettiği ürün ve hizmetlerin yabancı pazarlardaki talep potansiyelini belirleme
sürecidir.
Durum Analizi: Durum analizi, kuruluşun
içyapısının analizi, çevre analizi, kuruluşun gelecekte karşılaşabileceği ve
etkilenebileceği gelişmelerin analizi ve ilgili tarafların yani paydaşların
analizinden oluşur. Durum analizi, ayrıca, plandan etkilenen tarafların analizi ve kritik sorunların belirlenmesi gibi konuları kapsar.
Durum analizi stratejik planlama sürecinin diğer aşamalarına temel teşkil eder.
Durum analizi yapılırken belgelerin
incelenmesi, mülakat, anket ve benzeri çalışmalar, gerektiğinde kurum dışı
müşavirlik hizmeti alımı, kuruluş ile ilgili çeşitli kesimleri bir araya
getiren katılımcı toplantılar gibi araçlar kullanılır. Bu kapsamda
gerçekleştirilecek bazı çalışmalarda işletme dışından uzmanlık hizmeti
alınması, örneğin, katılımcı toplantıları tarafsız bir şekilde yönetecek
kolaylaştırıcıların (moderatörlerin) kullanılması mümkündür. Durum analizi
sonucunda elde edilen bulgular sistematik olarak raporlanır, sorumlu kişi ve
ekipler tarafından değerlendirilir ve planlama sürecinin daha sonraki
aşamalarında kullanılır.
İç Çevre Analizi: W.F Glueck’e göre isletmenin içi analiz,
çevre fırsatlarından yararlanmak ve tehlikelerden korunmak için bir firmanın
kendi yapısını ve gücünü belirleme sürecidir.
Temel amaç, işletmenin mevcut performansı
ve sorunlarını da dikkate alarak potansiyellerini belirlemektir. Belirlenecek
güçlü yönler işletmenin gelecekte yöneleceği hedeflere ışık tutacak, zayıf
yönler ise işletmenin alacağı tedbirlere temel teşkil edecektir.
İç çevre analizi sonucunda ÇUŞ’lar kendi eksiklikleri, iç uyumsuzlukları, örgüt arka planı, mali durum ve örgütün güçlü ve avantajlı
yönleri ortaya onulur. Bu şekilde örgüt güçlü ve zayıf yönlerinin farkına varır.
Dış Çevre Analizi: Dış çevre faktörlerindeki değişme ve
gelişmeler stratejik yönetimin karar ve uygulamalarında en
belirleyici öğelerden bir tanesidir. Stratejik yönetim, uzun süreli bir zaman
ufkunu dikkate alarak dış çevre faktörlerini inceler. Dış çevre, örgütlerin
dışında kalan parametreleri içerir. Örgüt sınırının, kontrol altındaki değişkenlerle kontrolü dışındaki değişkenleri birbirinden ayıran hayalî bir çizgi
olduğu kabul edilmektedir. Buna göre sınırların dışında kalan her türlü
fiziksel ve sosyal faktörler dış çevreyi oluşturan bir unsurdur. Bu faktörlerin
başında ekonomik koşullar, siyasi
ve hukuki koşullar, kültürel yapı
ve teknolojik koşullar gelmektedir.
Dış çevre analizlerinin amacı sürekli
değişen ve gelişen dünyada işletme için tehdit ve tehlike olabilecek ya da fırsat ve üstünlük
sağlayabilecek olayları ve trendleri incelemek
ve analiz edip işletmeye yöne tayin
etmektir. Dış çevrenin sürekli değişmesi ve belirsizliğin gün geçtikçe artması
dış çevre analizlerinin önemini sürekli artırmaktadır.
SWOT Analizi: Bilindiği
üzere SWOT analizi, stratejik planlama sürecinin en önemli aşamaları ve
araçlarından birisidir. SWOT
analizi bir işletmenin iç ve dış
çevresinin değerlendirilmesine imkân sağlayan bir analiz tekniğidir. ÇUŞ’ların
mevcut güçlü ve zayıf yönlerinin ayrıca muhtemel fırsat ve
tehditlerin açıkça bilinmesi ve analiz edilmesi stratejik planın sürecini daha
iyi hale getirmektedir. Yani ÇUŞ’lar küresel pazardaki güçlü ve zayıf yönlerini
bununla beraber fırsat ve tehditleri analiz ederek mevcut ve gelecekteki
strateji ile politikalarını değerleme ve yönlendirme olanaklarına
kavuşacaklardır.
ÇUŞ’lar da SWOT analizini tamamlandıktan
sonra stratejik planlamanın bir diğer aşaması olan“misyon ve vizyon” aşamasına geçilir.
Misyon
ve Vizyonun Tasarlanması
Misyonun seçimi, amaçların belirlenmesi,
büyük yatırımlar ve
çok uluslu şirketle
için yaşamsal önem taşıyan konuları içerdiği bilinmektedir. Çünkü misyon, herhangi bir örgütün
varoluş nedenidir ve onun stratejik amaçlarını nasıl gerçekleştireceğini
belirleyen çerçeveyi oluşturmaktadır. Misyon, işletmenin uzun dönemli
vizyonunu, ne olmak istediği ve kimlere hizmet vermek istediğine ilişkin olarak
tanımlamaktadır.
ÇUŞ’ların bu vizyonu tasarlaması sürecinde
uzun dönemde, yapılabilecek işlerin kalitesi, bolluğuve zenginliği yöneticinin görüş
açısına ve derinliğine bağlı olarak bu evrede ortaya konacaktır. Vizyon,
ÇUŞ’ların bünyesinde kendi işlerinin veya basında bulunduğu ya da içinde çalıştığı kuruluşun geleceğine ilişkin faaliyetlere
bakış açısıdır ve ÇUŞ’lar için vizyonuna tasarlanması
strateji ve amaçlar için önemli kaynakları oluşturur.
Amaçlar
ve Hedeflerin Belirlenmesi
ÇUŞ’ların istikrarlı bir şekilde şirketleri
kontrol etme ve elinde tutma açısından amaçlar, ÇUŞ’ların ulaşmak istediği
hedefleri gerçekleştirecek hem faaliyetlerini hem de varoluşlarının nedenini
oluşturur. Çünkü ÇUŞ’lara ait amaç, bir bütün olarak gerçekleştirmek istediği geleceğe ilişkin bir husustur.
Amaçlar, ÇUŞ’ların strateji ve planlarına
yol gösteren birer unsur oldukları gibi, hedeflerin oluşmasına da teşkil
ederler.
Hedefler stratejik amaçların
gerçekleştirilebilmesi için ortaya konulan spesifik ve ölçülebilir alt amaçlardır. Stratejik amaçların aksine,
hedefler sayısal olarak ifade edilirler ve daha kısa vadeyi kapsarlar. Bir
amacı gerçekleştirecek birden fazla hedef belirlenebilir.
Performans
Ölçme
ÇUŞ’larda misyon, vizyon, amaç ve hedeflere
ulaşmada başarıya ulaşmanın ölçülebilmesi önemlidir. Çünkü ÇUŞ’lar için sonuca
dayalı bir performans ölçütü anlayışı stratejik planın en önemli aşamalarından
biridir.
Performans ölçmek iyi bir yönetim faaliyeti için
gereklidir, hizmetlerin kalitesini artırır
çalışanların ve yöneticilerin amaç ve hedeflere ulaşmada neyin önemli olduğuna
odaklanmalarını ve karsılaştırma olanaklarını artırır, bütçe incelemesi ve
bütçenin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi açısından önemlidir.
İzleme
ve Değerlendirme
Stratejik planlama sürecinde, izleme ve
değerlendirme faaliyetleri sonucunda elde edilen bilgiler kullanılarak, geri
bildirim işlemi gerçekleştirilir. Stratejik planın gözden geçirilmesi,
hedeflenen ve ulaşılan sonuçların karsılaştırılmasını içerir. Plan gerçekleşmeleri,
zamanlama ve hedeflere uygunluk bakımından incelenir. Bu inceleme ve
değerlendirme sonucunda;
• ÇUŞ’lar şirket içi kapasitesinde veya
faaliyetini gerçekleştirdiği şirket dışı ortamda temel değişiklikler yoksa
• Stratejiler, eylem planları ve faaliyetler
planlandığı şekilde gerçekleşiyorsa;
• Stratejik amaçlar ve hedeflere ulaşma
yolundaki ilerleme beklentilere uygunsa;
İzleme ve değerlendirme sürecin son
evresinde yer almasına rağmen, sürecin her evresinde yapılması gereken
faaliyetlerden oluşur. Sürecin her evresinin izlenmesi ve gerekiyorsa düzeltilmesi şarttır. Aksi durumda zaman ve kaynak
israfı söz konusu olacaktır.
Ve bu aşama diğer şirket türlerinin yapmış
oldukları stratejik planlama adımlarında olduğu gibi ÇUŞ’ların stratejik
planlamasının bu aşamasında
izleme ve değerleme
konulmuş olan ulaşılmak
istenen sonuçlar ile fiili sonuçların kararlaştırılmasını yapmaktadırlar.Buradaki amaç hedeflerin gerçekleştirilme derecesini ölçmek ve sapma tespit edilmesi halinde düzeltici
faaliyetlerin devreye sokulmasını sağlamaktır.
Bu aşamanın son işleminde ise elde edilen
bilgiler çerçevesinde stratejik yönetim sürecinde yer alan tüm aşamalara geri
besleme sağlanmaktadır.
SONUÇ
Yapılan değerlendirmeler ışığında, sratejik
planı oluşturulurken her türlü strateji seçeneği göz önüne alınmalı, gelecekteki belirsizliklere karşı hemen uyum sağlayabilecek bir esneklik yaratılmalıdır. Bunlara ek olarak stratejik planın bütçeye uyarlanmasından, bütçe stratejik plana uyarlanmalıdır. Çünkü gelecekte
olan belirsizlikler her an için işletmeyi
etkileyecek tehlikeler içerebilir ve stratejiler sonucu oluşturulacak değişikler maddi kaynağa ihtiyaç duyabilir. Fakat çok
uluslu şirketlerin güçlü bir finans yapılarından dolayı çok uluslu şirketler,
oluşacak herhangi bir istikrarsızlıktan ulusal şirketlere göre daha az
etkilendiklerini söyleyebiliriz.
Çalışma boyunca detaylı
bir şekilde ele alınıp irdelenen çok uluslu şirketlerin, küreselleşme sürecinde
uluslararası yatırımlarından dolayı dünya ekonomisi için büyük önem taşıdığını
ve hem yatırım yapılan ülkelerin hem de kendi ülkelerinin ekonomik ve sosyal kalkınmaya sağlayacağı katkılar ve fırsatlar sağladığı
açıkça görülmektedir. ÇUŞ’ların olumlu etkilerinin yanı sıra çıkarabileceği
tehdit ve tehlikelerin varlığı yadsınamaz bir gerçektir.
İç piyasayı hedef almış şirket ile çok
uluslu şirketin amaç ve temel işlevleri aynıdır. Ayrı olan en önemli nokta ise
faaliyet gösterdikleri ortamdır. ÇUŞ’ların en önemli hedefi, yapmış olduğu
stratejik planı doğru bir şekilde izleyerek faaliyette bulunduğu her bir ülke
için bütüncül pazarlama stratejisinin muhtemel en iyi uyumunu bulmaktır. Bu
nedenle yerel piyasa için hazırlanan stratejik planlar, uluslararası stratejik
planlara nazaran daha karmaşık bir yapıya sahiptir. ÇUŞ’ların stratejik plan
hazırlarken göz önünde bulundurması gereken çok çeşitli faktörler vardır. Çünkü
ülkeler arasındaki coğrafi, politik, ekonomik ve kültürel farklılıklar, yerel
ülkede karşılaşılabilecek faktörlerden daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Yerel
ülke yöneticileri, yerel ülke kültürüne, ekonomisine, para birimine, diline ve
daha birçok faktöre daha yakındır. Dolayısıyla yapılan stratejik planlama da
daha kolay ve başarılıdır. Oysa çok sayıda ülke için yapılan stratejik
planlamada çok sayıda para birimi, hükümet politikaları, kültür, dil gibi faktörlerle
ilgilenmek zorundadırlar.
Sonuç olarak; yapılan çalışma neticesinde,
ÇUŞ’lar, tüm yumurtalarını bir sepete koymayarak riskleri dağıtan, hedef pazar veya hedef üretim
merkezi olarak seçtiği ülkeleri, o ülkenin ekonomik, politik, sosyal ve benzeri
tüm bileşenlerini,stratejik bir planlama içerisine
oturtup seçen,çok büyük yatırımlara ve
gelirlere sahip olan kuruluşlardır.
Bu kuruluşların omurgasını oluşturan en önemli etkenlerden bir tanesi planlama
olduğu gibi, her planın içerisinde bulunan birden fazla değişkene ait
stratejiler geliştirmeden de bu planları ortaya
koymamaktadırlar.
Ülkelerin istihdamı
veya gelişiminden yana gibi gözükmelerine rağmen, yaptıkları stratejik
planlamanın en önem verilen iki ayağı,kâr elde
etmek ve büyümek olduğu için, aslında
yatırım veya pazar ülke olarak seçtikleri ülkelerde
tek hedefleri, firma yararına olacak
şekilde maliyetleri azaltmak veya satış patlaması yapabilmektir.
Günümüzde kimi ülkelerin yönetiminde açıkça
olmasa dahi, arka planda söz sahibi olacak güce sahip olan ÇUŞ’lar, stratejik planlamanın en başarılı
ve canlı örnekleridirler.
Yorumlar
Yorum Gönder